2014’te Küba’da bebek ölüm hızı 1000 canlı doğumda 4,2’ydi. Bu rekor düzeydeki düşüklük nasıl başarıldı? 2013 TNSA’ya göre Türkiye’de binde 13 olan bebek ölüm hızı düşünüldüğünde, ülkemiz adına çıkarılacak dersler olduğu bir gerçektir.
Küba’daki doğumların %99,9’u hastanede, %0,1’i hastaneye ulaşamadan yolda gerçekleşmektedir. Her gebe doğum öncesinde en az 13 kez izlenmektedir.
Neonatoloji ve pediatri uzmanları, bir ülkede bebek ölüm hızını düşürmek için dev kaynaklar, büyük paralar gerektiğini düşünürler. Bunun sebebi belki de hekimlerin takip ettiği “yüksek etkili ve saygın” bilimsel dergilerin ve okudukları araştırmaların, gelişmiş ve endüstrileşmiş ülkelere ait olmasıdır. Global olarak tanıda ve tedavide ileri teknoloji kullanma eğilimi vardır ve özellikle güney yarımküredeki pediatristlerin bebek ölüm hızını düşürmek için birinci kuşak antibiyotikler, ileri teknoloji ürünü ventilatörler ve diğer pahalı girişimler gerektiği konusunda söz konusu yayınlar tarafından etkilenmiş olmaları, bu yanlış kanının oluşmasının temel nedenlerindendir. Oysa gelişmekte olan ülkelerde bebek ölüm hızını düşürmede, anneye gebelik öncesi ve doğum öncesi optimum bakımı sağlamak ve her bebeğin normal doğum ağırlığı ile doğmasını sağlamak, dramatik iyileşmeler sağlayacak ve çok düşük maliyetle gerçekleştirilebilecektir.
Havana’da neonatoloji uzmanı olan Dr. Fernando Dominguez, Küba’da düşük doğum ağırlığıyla doğan bebek oranının %5 olduğunu, bu oranın ABD’dekinden daha düşük olduğunu ve bu durumu daha da iyileştirmek için çalışmalar yürüttüklerini belirtiyor ve ekliyor; “Adölesan gebelik ve onlardan doğan düşük doğum ağırlıklı bebekler halen ülkemizde önemli bir sorun. Adölesan gebeliklerin sayısını azaltırsak, düşük doğum ağırlıklı bebek sayısını ve bebek ölüm hızını daha da azaltmamız mümkün. Ancak adölesan gebelerin de sağlıklı bir gebelik ve doğum geçirmeleri için gereken her türlü destek ve sağlık hizmetinin sağlandığını ve “annelik evleri”nde (maternity homes) özel bakım aldıklarını da belirtmek gerekir.”
Annelik evleri, Küba’da gebelerin bir süre kaldığı ve bakım aldığı kurumlardır. Tamamen gönüllülüğe dayanır ve burada ne kadar süre kalınacağı gebenin ve sağlık personelinin görüşmesi sonucu belirlenir. Bu kurumlarda sadece evrensel sağlık hizmetinin değil, evrensel eğitimin de artıları görülür. Küba’da kadınlar en az dokuz yıl eğitim görürler. Bu sayede kadınlar, kendilerinin ve fetusun sağlığını korumada ve geliştirmede, bu kurumların önemini ve önerilerini daha iyi anlayabilirler. Sağlığın en önemli belirleyicilerinden birinin eğitim olduğu düşünüldüğünde, elde edilen başarı şaşırtıcı değildir. Kadınlar annelik evlerinde, nutrisyonel gereksinimlerine göre diyet alır, stres düzeyleri azaltılır ve daha iyi birer anne olabilmeleri için pek çok eğitim alırlar. Diğer anne adayları ile birlikte derslere ve workshoplara katılarak emzirme, bebeği tutma, hijyen, ek gıda gibi konularda eğitimler alırlar. Özetle, annelik evleri birer “gebe deposu” değil, ana-çocuk sağlığını iyileştirmek için kurulmuş birer okuldur.
Dr. Fernando Dominguez, tıp fakültesine başladığı yıl bebek ölüm hızının binde 45 olduğunu belirtiyor;
“Küba’da bebek ölümlerinin en sık 3 nedeni; konjenital malformasyonlar- genetik bozukluklar; perinatal komplikasyonlar ve enfeksiyonlar (akut solunum yolu enfeksiyonları)’dır. Perinatal komplikasyonları ve enfeksiyonları azaltabilir miyiz? Evet! Konjenital malformasyonlar azaltılabilir mi? Bir kısmı. Küba’da 168 bölgede genetik danışmanlık ve tanı merkezi olduğu düşünülürse, bir kısmını azaltmak mümkün.
Ancak bebek ölüm hızını daha ne kadar düşürebiliriz? İskandinav ülkeleri ve Japonya, Küba’dan daha düşük bebek ölüm hızına sahip. Demek ki daha da düşürmemiz mümkün. Ancak bunun da bir limiti var. Ben bunu 100 metre koşusuna benzetiyorum. Ben çocukken Kübalı bir koşucu 100 metreyi 10 saniyede koşarak rekor kırmıştı. İnsan biyolojisinin bir sınırı olduğunu ve daha hızlı koşulamayacağını düşünmüştüm. Ancak antrenmanların, zeminin ve ayakkabıların iyileştirilmesi ile bu rekor rahatlıkla aşıldı. Yine de bebek ölüm hızı için bir limit mevcut. Bu en düşük limit nedir, bunu bugün bilemiyoruz, ama yaşamla bağdaşmayan bazı genetik bozukluklar nedeniyle asla sıfıra ulaşamayacaktır. Son olarak şunu da belirtmek gerekir ki biz hekimler, istatistiklere hizmet etmiyoruz, biz toplum sağlığına hizmet ediyoruz.”
1990’larda Küba’nın gelirinin %85’ini kaybettiği ve o dönemde bile ülkenin gebelere beslenme gereksinimlerini karşılayacak besinleri garanti ettiği göz önünde bulundurulduğunda, Kübalı hekimlerin kendi deyimleriyle “görev aşkı” ve “diş ve tırnaklarıyla” mücadele ettikleri düşünüldüğünde, başarılarının tesadüf olmadığını, kendi ülkemiz için de daha iyi bir sağlık sistemi modelinin mümkün olduğunu belirtmek gerekir.
Dr. Fatma ÖZDEMİR
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Kaynak: “Lowering Infant Mortality in Cuba: Fernando Dominguez MD PhD – Interview”, Ziyaret Tarihi: 30.03.2015, www.medicc.org/mediccreview/pdf.php?lang=&id=405
halkinsagligi.org - Fatma Özdemir
Küba’daki doğumların %99,9’u hastanede, %0,1’i hastaneye ulaşamadan yolda gerçekleşmektedir. Her gebe doğum öncesinde en az 13 kez izlenmektedir.
Neonatoloji ve pediatri uzmanları, bir ülkede bebek ölüm hızını düşürmek için dev kaynaklar, büyük paralar gerektiğini düşünürler. Bunun sebebi belki de hekimlerin takip ettiği “yüksek etkili ve saygın” bilimsel dergilerin ve okudukları araştırmaların, gelişmiş ve endüstrileşmiş ülkelere ait olmasıdır. Global olarak tanıda ve tedavide ileri teknoloji kullanma eğilimi vardır ve özellikle güney yarımküredeki pediatristlerin bebek ölüm hızını düşürmek için birinci kuşak antibiyotikler, ileri teknoloji ürünü ventilatörler ve diğer pahalı girişimler gerektiği konusunda söz konusu yayınlar tarafından etkilenmiş olmaları, bu yanlış kanının oluşmasının temel nedenlerindendir. Oysa gelişmekte olan ülkelerde bebek ölüm hızını düşürmede, anneye gebelik öncesi ve doğum öncesi optimum bakımı sağlamak ve her bebeğin normal doğum ağırlığı ile doğmasını sağlamak, dramatik iyileşmeler sağlayacak ve çok düşük maliyetle gerçekleştirilebilecektir.
Havana’da neonatoloji uzmanı olan Dr. Fernando Dominguez, Küba’da düşük doğum ağırlığıyla doğan bebek oranının %5 olduğunu, bu oranın ABD’dekinden daha düşük olduğunu ve bu durumu daha da iyileştirmek için çalışmalar yürüttüklerini belirtiyor ve ekliyor; “Adölesan gebelik ve onlardan doğan düşük doğum ağırlıklı bebekler halen ülkemizde önemli bir sorun. Adölesan gebeliklerin sayısını azaltırsak, düşük doğum ağırlıklı bebek sayısını ve bebek ölüm hızını daha da azaltmamız mümkün. Ancak adölesan gebelerin de sağlıklı bir gebelik ve doğum geçirmeleri için gereken her türlü destek ve sağlık hizmetinin sağlandığını ve “annelik evleri”nde (maternity homes) özel bakım aldıklarını da belirtmek gerekir.”
Annelik evleri, Küba’da gebelerin bir süre kaldığı ve bakım aldığı kurumlardır. Tamamen gönüllülüğe dayanır ve burada ne kadar süre kalınacağı gebenin ve sağlık personelinin görüşmesi sonucu belirlenir. Bu kurumlarda sadece evrensel sağlık hizmetinin değil, evrensel eğitimin de artıları görülür. Küba’da kadınlar en az dokuz yıl eğitim görürler. Bu sayede kadınlar, kendilerinin ve fetusun sağlığını korumada ve geliştirmede, bu kurumların önemini ve önerilerini daha iyi anlayabilirler. Sağlığın en önemli belirleyicilerinden birinin eğitim olduğu düşünüldüğünde, elde edilen başarı şaşırtıcı değildir. Kadınlar annelik evlerinde, nutrisyonel gereksinimlerine göre diyet alır, stres düzeyleri azaltılır ve daha iyi birer anne olabilmeleri için pek çok eğitim alırlar. Diğer anne adayları ile birlikte derslere ve workshoplara katılarak emzirme, bebeği tutma, hijyen, ek gıda gibi konularda eğitimler alırlar. Özetle, annelik evleri birer “gebe deposu” değil, ana-çocuk sağlığını iyileştirmek için kurulmuş birer okuldur.
Dr. Fernando Dominguez, tıp fakültesine başladığı yıl bebek ölüm hızının binde 45 olduğunu belirtiyor;
“Küba’da bebek ölümlerinin en sık 3 nedeni; konjenital malformasyonlar- genetik bozukluklar; perinatal komplikasyonlar ve enfeksiyonlar (akut solunum yolu enfeksiyonları)’dır. Perinatal komplikasyonları ve enfeksiyonları azaltabilir miyiz? Evet! Konjenital malformasyonlar azaltılabilir mi? Bir kısmı. Küba’da 168 bölgede genetik danışmanlık ve tanı merkezi olduğu düşünülürse, bir kısmını azaltmak mümkün.
Ancak bebek ölüm hızını daha ne kadar düşürebiliriz? İskandinav ülkeleri ve Japonya, Küba’dan daha düşük bebek ölüm hızına sahip. Demek ki daha da düşürmemiz mümkün. Ancak bunun da bir limiti var. Ben bunu 100 metre koşusuna benzetiyorum. Ben çocukken Kübalı bir koşucu 100 metreyi 10 saniyede koşarak rekor kırmıştı. İnsan biyolojisinin bir sınırı olduğunu ve daha hızlı koşulamayacağını düşünmüştüm. Ancak antrenmanların, zeminin ve ayakkabıların iyileştirilmesi ile bu rekor rahatlıkla aşıldı. Yine de bebek ölüm hızı için bir limit mevcut. Bu en düşük limit nedir, bunu bugün bilemiyoruz, ama yaşamla bağdaşmayan bazı genetik bozukluklar nedeniyle asla sıfıra ulaşamayacaktır. Son olarak şunu da belirtmek gerekir ki biz hekimler, istatistiklere hizmet etmiyoruz, biz toplum sağlığına hizmet ediyoruz.”
1990’larda Küba’nın gelirinin %85’ini kaybettiği ve o dönemde bile ülkenin gebelere beslenme gereksinimlerini karşılayacak besinleri garanti ettiği göz önünde bulundurulduğunda, Kübalı hekimlerin kendi deyimleriyle “görev aşkı” ve “diş ve tırnaklarıyla” mücadele ettikleri düşünüldüğünde, başarılarının tesadüf olmadığını, kendi ülkemiz için de daha iyi bir sağlık sistemi modelinin mümkün olduğunu belirtmek gerekir.
Dr. Fatma ÖZDEMİR
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Kaynak: “Lowering Infant Mortality in Cuba: Fernando Dominguez MD PhD – Interview”, Ziyaret Tarihi: 30.03.2015, www.medicc.org/mediccreview/pdf.php?lang=&id=405
halkinsagligi.org - Fatma Özdemir